20 Temmuz 2010 Salı

Kiralık hayatlardan sıkılmadınız mı? -1-

Hayat hayat hayat,

Kimimiz lüks bir doğumhanede, kimimiz evde, kimimiz ise tarlada, bağda bahçede ama doğuyoruz ve işte o an hayat denen süresi belli olmayan bir yolcuğun startı veriliyor. Nerde doğacağımızı, kime anne diyeceğimizi, adımızın ne olacağını kısacası hiç birşeyi kendimiz belirleyemiyor yada seçemiyoruz.

Yani kısacası hayata 1-0 mağlup olarak başlıyoruz, ve başlıyoruz büyümeye..

Ergenlik süresine kadar aile-çevre-okul tarafından yönlendirilerek belli bir karakter yumağı halinde kendimizi bulmaya çalışırken gene kendi tercihlerimizin yapılmasına izin verilmiyor ve çevrenin manipule ettiği kalıp bir karakter olarak yaşamdaki yerimizi alıyoruz.

Peki ya sonra, işte bu noktadan sonra yol ikiye ayrılıyor;

İçinde bulunduğunuz toplumun kurallarını benimseyerek belkide hiç içinize sinmeyecek işler yapıyorsunuz, düşünceler ediniyorsunuz kendinize, fakat hayat o kadar kısa ve başkasının hayatını yaşamayacak kadar acımasızki mutsuz ve kurulmuş birer robot halinde yaşam size ne verirse onu almaya daha fazlasını isteme veya arzulama hakkını ve cesaretini kendinizde göremiyor/bulamıyorsunuz.

Kim olursanız olun, ne olursanız olun ama aynı olmayın bir şekilde başkalaştırın kendinizi, sürü toplumundan, öğretilmiş çaresizlikten arındırın kendinizi.

Yazıyı daha fazla uzatıp ilk post'tan sizleri sıkmak istemiyırum ama bu burda bitmeyecek, yazının devamını en kısa sürede yazacağım.

Şimdi söyleyin bakalım siz kimin hayatını yaşıyorsunuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder