21 Temmuz 2010 Çarşamba

Çok istediğin, beklediğin, ve işte o an!

Herkesin vardır bir beklentisi, kimisi gayret gösterir, kimisi bekler istediğinin kendisine gelmesini.

Ne takıntı yapılmalı istekler, ne de çabuk pes edilmeli. Beklenen şeyin güzelliğine, ne kadar istediğinize, ona ulaşmak için neleri göze alabileceğinize ve doğru an geldiğinde hayat size onu veriyor. Hayat sandığınız kadar acımasız yada sürekli size zarar verecek türden olayların haricinde kendi yolunuzu açmayı başardığınız anda daha yaşanılası ve tad verici bir hal alıyor.

Beklenen şeyin gerçleşmesi ve hatta umduğunuzdan, hayal ettiğinizden, sınırları zorlayacak güzelliklerle buluştuğunuz an ayaklarınızın yerden kesildiği an olarak tarihteki yerini alabiliyor.

Hayatı basite indirgeyebildiğiniz kadar mutlusunuzdur aslında, umut dolu yarınlarım olacağına, güzel dünlerim olsun diyorsanız ki bence doğru olanıda budur.

Bırakın yarın kaygısı ile yaşamayı bir kenara bulunduğunuz AN'dan daha önemli bir zaman dilimi yok aslında, yaşanılan anın tadını çıkarmadıktan sonra ancak mutlu olmayı umut etmekle geçen yılları bırakırsınız ardınızda.

Evet, dün çok istediğim beklediğim hayalini kurduğum bir olay geçti başımdan ve gerçekten baş döndürücüydü. Hala başım dönüyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder